Yasa #1:
Havada askıda kalan bir kimse bu durumun farkına varıncaya kadar asılı kalmaya devam eder.
Duffy
Duck ilerdeki çayıra koşarken uçurumun kenarından geçerek boşluğa
gelir. Bir süre havada kalır, bu arada kendi kendine de konuşmaktadır.
Derken ansızın aşağıya bakıverir. İşte o an olanlar olur ve bildiğimiz ½
gt2 prensibi işe karışır.
Yasa #2:
Hareket halindeki bir kimse yoluna birdenbire katı bir madde çıkıncaya kadar hareketine devam eder.
İster
bir toptan atılsınlar ister koşarak sıcak takipte olsunlar, çizgi film
karakterlerinin momentumları o kadar mutlaktır ki onları ancak yollarına
çıkan bir telefon direği ya da iri bir kaya yavaşlatabilir. Sir Isaac
Newton hareketin bu ani sona ermesini komedyen yardımcısının durması
olarak adlandırmıştı.
Yasa #3:
Katı bir maddenin içinden geçen bir kimse arkasında vücudunun kesit ölçülerine uygun bir gedik bırakır.
Geçiş
silueti de denen bu olgu yönlendirilmiş basınç patlamalarına kurban
gidenlerin ve doğruca evin duvarından çıkacak kadar kaçmaya çok hevesli
korkudan ödü patlamış dikkatsizlerin özelliğidir. Arkalarında pastadan
kesilip alınmış gibi mükemmel bir delik bırakırlar. Kokarca veya evlenme
tehdidi bu reaksiyonu hızlandırır.
Yasa #4:
Bir cismin
20. kattan düşmesi için gereken zaman, onu iten veya düşüren kimsenin
onu kırılmadan yakalamak için 20 katı koşarak inmesi için geçen zamandan
büyük ya da ona eşittir. Tabii ki böyle bir cisim hem değersiz hem de
onu yakalama girişimi başarısızdır
Yasa #5:
Korku anında bütün çekim kanunları etkisiz hale gelir.
Bir
çok kimsenin bulunduğu yerden doğruca yeryüzünden yukarı doğru
fırlaması için ruhsal kuvvetlerin verdiği şok yeterlidir. Bir hayaletin
veya düşmanın karakteristik sesi dimdik havaya sıçrama hareketini
başlatır ve bu hareket genellikle bir avizenin kordonunda, bir ağacın
tepesinde ya da bayrak direğinin ucunda son bulur. Koşmakta olan bir
karakterin ayakları veya hızla giden bir aracın tekerlekleri, özellikle
de uçarken, yere asla değmez
Yasa #6:
Hız arttıkça nesneler aynı anda birden fazla yerde bulunabilir.
Bu,
bir karakterin başının, özellikle yumruk yumruğa dövüşme sırasındaki
kavga bulutunun çeşitli yerlerinden aynı anda görünmesidir. Bu etki
dönmekte veya fırlatılmış olan cisimler arasında da yaygındır. Eksantrik
karakterlerin sadece manyakça yüksek hızlarda birden fazla kopyaya
sahip olma hakları vardır ve bunlar gerekli hıza ulaşabilmek için
duvarlardan sıçrayabilirler.
Yasa #7:
Tünel girişine benzeyecek şekilde boyanmış katı duvarlardan bazı kahramanlar geçebilirken diğerleri geçemez.
Bu
göz yanılgısı çelişkisi kuşakların kafasını karıştıra geldi, ancak en
azından bir duvar yüzeyinde düşmanını aldatmak için giriş resmi çizen
karakterin düşmanını o teorik uzayda izleyemeyeceğini biliyoruz. Resmi
çizen, düşmanını resmin içinde izlemek istediğinde duvara dümdüz yapışıp
kalır. Neticede bu bir sanat sorunudur, bilim sorunu değil.
Yasa #8:
Kedisel maddenin hiç bir şiddetli biçim değişikliği sürekli değildir.
Çizgi
kedilerin başına, geleneksel 9 canlı kedilerin dayanabileceğinden çok
daha fazla sayıda ölüm çeşidi gelebilir. Bir çizgi kedinin başı
kesilebilir, o dilim dilim doğranabilir, oklavadan geçirilmiş gibi
yayılabilir, akordeon şekli alabilir, örgü gibi örülebilir, donmuş
haldeyken yere düşerek tuz-buz olabilir, demonte olabilir, ama asla yok
edilemez. Gözlerini kırpıp kendisine acıyarak geçirdiği bir kaç
saniyeden sonra yeniden balon gibi şişer, uzar, silkinir ve eski
biçimini alır.
Mantıksal sonuç: Bir kedi içinde bulunduğu kabın şeklini alır.
Yasa #9:
Her şey bir örsten daha hızlı düşer.
Yasa #10:
Ispanak
sadece bedensel kuvveti değil, zekayı da artırır. Ayrıca etkisini
göstermesi için hazmedilmesi gerekmez, derhal gösterir.
Havada askıda kalan bir kimse bu durumun farkına varıncaya kadar asılı kalmaya devam eder.
Duffy
Duck ilerdeki çayıra koşarken uçurumun kenarından geçerek boşluğa
gelir. Bir süre havada kalır, bu arada kendi kendine de konuşmaktadır.
Derken ansızın aşağıya bakıverir. İşte o an olanlar olur ve bildiğimiz ½
gt2 prensibi işe karışır.
Yasa #2:
Hareket halindeki bir kimse yoluna birdenbire katı bir madde çıkıncaya kadar hareketine devam eder.
İster
bir toptan atılsınlar ister koşarak sıcak takipte olsunlar, çizgi film
karakterlerinin momentumları o kadar mutlaktır ki onları ancak yollarına
çıkan bir telefon direği ya da iri bir kaya yavaşlatabilir. Sir Isaac
Newton hareketin bu ani sona ermesini komedyen yardımcısının durması
olarak adlandırmıştı.
Yasa #3:
Katı bir maddenin içinden geçen bir kimse arkasında vücudunun kesit ölçülerine uygun bir gedik bırakır.
Geçiş
silueti de denen bu olgu yönlendirilmiş basınç patlamalarına kurban
gidenlerin ve doğruca evin duvarından çıkacak kadar kaçmaya çok hevesli
korkudan ödü patlamış dikkatsizlerin özelliğidir. Arkalarında pastadan
kesilip alınmış gibi mükemmel bir delik bırakırlar. Kokarca veya evlenme
tehdidi bu reaksiyonu hızlandırır.
Yasa #4:
Bir cismin
20. kattan düşmesi için gereken zaman, onu iten veya düşüren kimsenin
onu kırılmadan yakalamak için 20 katı koşarak inmesi için geçen zamandan
büyük ya da ona eşittir. Tabii ki böyle bir cisim hem değersiz hem de
onu yakalama girişimi başarısızdır
Yasa #5:
Korku anında bütün çekim kanunları etkisiz hale gelir.
Bir
çok kimsenin bulunduğu yerden doğruca yeryüzünden yukarı doğru
fırlaması için ruhsal kuvvetlerin verdiği şok yeterlidir. Bir hayaletin
veya düşmanın karakteristik sesi dimdik havaya sıçrama hareketini
başlatır ve bu hareket genellikle bir avizenin kordonunda, bir ağacın
tepesinde ya da bayrak direğinin ucunda son bulur. Koşmakta olan bir
karakterin ayakları veya hızla giden bir aracın tekerlekleri, özellikle
de uçarken, yere asla değmez
Yasa #6:
Hız arttıkça nesneler aynı anda birden fazla yerde bulunabilir.
Bu,
bir karakterin başının, özellikle yumruk yumruğa dövüşme sırasındaki
kavga bulutunun çeşitli yerlerinden aynı anda görünmesidir. Bu etki
dönmekte veya fırlatılmış olan cisimler arasında da yaygındır. Eksantrik
karakterlerin sadece manyakça yüksek hızlarda birden fazla kopyaya
sahip olma hakları vardır ve bunlar gerekli hıza ulaşabilmek için
duvarlardan sıçrayabilirler.
Yasa #7:
Tünel girişine benzeyecek şekilde boyanmış katı duvarlardan bazı kahramanlar geçebilirken diğerleri geçemez.
Bu
göz yanılgısı çelişkisi kuşakların kafasını karıştıra geldi, ancak en
azından bir duvar yüzeyinde düşmanını aldatmak için giriş resmi çizen
karakterin düşmanını o teorik uzayda izleyemeyeceğini biliyoruz. Resmi
çizen, düşmanını resmin içinde izlemek istediğinde duvara dümdüz yapışıp
kalır. Neticede bu bir sanat sorunudur, bilim sorunu değil.
Yasa #8:
Kedisel maddenin hiç bir şiddetli biçim değişikliği sürekli değildir.
Çizgi
kedilerin başına, geleneksel 9 canlı kedilerin dayanabileceğinden çok
daha fazla sayıda ölüm çeşidi gelebilir. Bir çizgi kedinin başı
kesilebilir, o dilim dilim doğranabilir, oklavadan geçirilmiş gibi
yayılabilir, akordeon şekli alabilir, örgü gibi örülebilir, donmuş
haldeyken yere düşerek tuz-buz olabilir, demonte olabilir, ama asla yok
edilemez. Gözlerini kırpıp kendisine acıyarak geçirdiği bir kaç
saniyeden sonra yeniden balon gibi şişer, uzar, silkinir ve eski
biçimini alır.
Mantıksal sonuç: Bir kedi içinde bulunduğu kabın şeklini alır.
Yasa #9:
Her şey bir örsten daha hızlı düşer.
Yasa #10:
Ispanak
sadece bedensel kuvveti değil, zekayı da artırır. Ayrıca etkisini
göstermesi için hazmedilmesi gerekmez, derhal gösterir.