![MERLİN'NİN TÜRK YÖNETMENİ TÜRKİYE'YE BİR KEZ GELDİ 15022010092750](https://2img.net/h/www.medyatava.com/haberimages/2009/15022010092750.jpg)
TÜRKİYE'YE BİR KEZ GELDİ
Hüseyin'in İngiltere'nin en popüler dizilerinden birini yönetmesi, artık bir "yabancı" olmadığının göstergesi: "İngiltere'de bir film sektörü olduğu tam olarak söylenemez. Filminizin çekilmesi için çok şanslı olmanız gerek. Çekilen filmlerin çoğu da finansal olarak ABD'li yapım şirketlerince destekleniyor. Bu yüzden daha çok TV işleri yapılıyor." Kimse inkâr edemez, Merlin'in sihri etkisini gösterdi ve Metin Hüseyin, hiç gitmediği KKTC ve sadece bir kez tatil için geldiği Türkiye'deki kökleriyle buluştu: "Merlin'de adımı görenler, Türkiye ve KKTC'den twitter ve e-posta aracılığıyla mesajlar yağdırıyor. Türkçe konuşmak istiyorlar ama konuşamıyorum." Şimdiye kadar birbirimizi arayıp sormadıysak hata kimde? 51 yaşındaki Metin Hüseyin, kendi payına düşen hatayı itiraf ediyor: "Anne ve babam Türk radyosu dinliyor, Türkçe gazete okuyup Türk yemekleri yapıyor. Bense uzak kaldım, sadece bazen Türk yemekleri yapıyorum. Sanırım iki çocuğum büyüyüp eşimle baş başa kaldığımızda, köklerime dönmek için daha çok vakit bulacağım." Bence yeterince zaman kaybettik. En iyisi birbirimizi hiç tanımıyormuş gibi yapıp yeniden tanışalım.
Hüseyin'in İngiltere'nin en popüler dizilerinden birini yönetmesi, artık bir "yabancı" olmadığının göstergesi: "İngiltere'de bir film sektörü olduğu tam olarak söylenemez. Filminizin çekilmesi için çok şanslı olmanız gerek. Çekilen filmlerin çoğu da finansal olarak ABD'li yapım şirketlerince destekleniyor. Bu yüzden daha çok TV işleri yapılıyor." Kimse inkâr edemez, Merlin'in sihri etkisini gösterdi ve Metin Hüseyin, hiç gitmediği KKTC ve sadece bir kez tatil için geldiği Türkiye'deki kökleriyle buluştu: "Merlin'de adımı görenler, Türkiye ve KKTC'den twitter ve e-posta aracılığıyla mesajlar yağdırıyor. Türkçe konuşmak istiyorlar ama konuşamıyorum." Şimdiye kadar birbirimizi arayıp sormadıysak hata kimde? 51 yaşındaki Metin Hüseyin, kendi payına düşen hatayı itiraf ediyor: "Anne ve babam Türk radyosu dinliyor, Türkçe gazete okuyup Türk yemekleri yapıyor. Bense uzak kaldım, sadece bazen Türk yemekleri yapıyorum. Sanırım iki çocuğum büyüyüp eşimle baş başa kaldığımızda, köklerime dönmek için daha çok vakit bulacağım." Bence yeterince zaman kaybettik. En iyisi birbirimizi hiç tanımıyormuş gibi yapıp yeniden tanışalım.